Hz. Muhammed’in Fiziki Özellikleri: Gözlerimdeki İmaj
Geçenlerde bir arkadaşım bana Hz. Muhammed’in fiziki özellikleri hakkında soru sordu. Bu soru, ilk başta bana oldukça basit gibi geldi. Fakat sonra düşündüm ve fark ettim ki, bu konuda herkesin kafasında farklı bir imaj olabilir. O an bir şeyler uyandı içimde. Hz. Muhammed’in fiziksel özelliklerini düşündükçe, onun hayatını daha yakından anlamanın, onu tanımanın bambaşka bir boyuta taşındığını fark ettim.
Kayseri’de yaşıyorum ve buradaki insanları gözlemlediğimde, bazen insanlar fiziksel özelliklerine takılıp kalabiliyorlar. Ama, biliyorum ki bir insanın fiziksel özelliklerinden çok, ruhu, ahlakı ve içindeki güzellikler asıl değerli olan. Yine de insan, sevdiği kişiyi sadece içiyle değil, dışıyla da bir şekilde özdeşleştiriyor. Ve Hz. Muhammed… Onun fiziksel tasvirlerine baktıkça, bir insanın ne kadar da mükemmel olabileceğini düşünmeden edemedim.
Bir Gün O’nu Hayal Ettim
Bir akşam, Kayseri’nin biraz tenha bir köyünde, bir çay bahçesinde otururken, gökyüzü yavaşça kararmaya başlamıştı. İki arkadaşım yanımdaydı, derin bir sohbetin ortasında gözlerim dalıp gitmişti. O sırada, Hz. Muhammed’i düşündüm. O’nu hiç görmemiştim ama sanki bir şekilde varlığı her zaman yanımdaymış gibi hissediyordum. O an, bir şekilde, gözlerimin önünde bir görüntü belirdi: Hz. Muhammed’in fiziki özellikleri gözlerimde canlanmaya başladı.
Sürekli anlatılanlardan bildiğim o tanıdık imgeler bir araya gelmişti. O kadar berrak ve netti ki. Uzun boylu, orta boylu demek belki de daha doğru olurdu, ama adeta bütün çevresindekilerle müthiş bir uyum içinde, güçlü ama zarif bir duruşu vardı. Benim için, bu sadece bir fiziksel özellik değil, içindeki güçle örtüşen bir şeydi.
Yavaşça çayımı yudumladım, gözlerimi kapattım ve sanki biraz daha yakınlaştım O’na.
Hz. Muhammed’in Gülüşü
Birçok kaynaktan, özellikle hadislerden bildiğimiz üzere, Hz. Muhammed’in gülüşü çok özelmiş. “Gülümsediğinde bir güneş doğarmış” denir. O kadar doğal ve samimi bir gülüşü vardı ki, karşısındaki kişiyi anında rahatlatan, içini ısıtan bir şeydi. Benim gözümde, o gülüş hem huzur verici hem de bir umut ışığıydı. Yani, O’nun gülüşü, bir insanın nasıl olması gerektiğine dair çok şey söylüyordu.
Bir an, O’nun gülüşünü hayal ettim. Yumuşak ve nazik, tıpkı bir çiçeğin açışı gibi… İçim ısındı, kalbimde bir ferahlama hissettim. O’nu hayal ederken, ruhunun güzellikleri dışına da yansırmış gibi geldi. Kafamda canlanan imajda, yüzü yumuşak hatlarla şekillenmişti. Her şey ne kadar da mütevazıydı. Bu gözlemlerim bana, sadece dış güzelliğin değil, ruhsal güzelliğin de önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı.
Gözleri: İçindeki Derinlik
Beni en çok etkileyen diğer bir nokta ise Hz. Muhammed’in gözleri oldu. Gözleriyle ilgili çok fazla şey anlatılıyor. Kimisi “büyük, parlak ve kara” olduğunu söylüyor, kimisi de “gözlerinde bir derinlik vardı” der. Ama, gözleriyle ilgili en çok dikkatimi çeken şey şu oldu: Hz. Muhammed’in gözlerinde derin bir içsel dünya, bir aşk, bir sevda vardı. O’nu hayal ettikçe, gözlerinin derinliklerine daldım. Sadece fiziki bir bakış değildi, içindeki sevgi, sabır, anlayış o kadar netti ki… Bir bakışıyla insanı sarmalıyordu. O’nu tanımadan bile, gözleriyle her şeyi anlatabiliyordu.
Gözlerimde, içsel dünyasının büyüklüğünü, kalbinin temizliğini hissettim. Ne kadar da derin, ne kadar da anlamlı bir bakıştı! O an, kendimi sanki Hz. Muhammed’in gözlerinde buldum. Her şey netleşti: Gerçek güzellik, fiziksel bir tasvirden çok, insanın iç dünyasında saklıydı.
Bir Mesaj: Ruhun Güzelliği
Bu anlar, bana her zaman hatırlattı: Fiziksel özellikler, bir insanı tanımanın sadece bir yönüdür. Fakat, bu dünyada esas olan, bir insanın ruhu, ahlakı ve içindeki güzelliklerdir. Hz. Muhammed’in fiziki özellikleri, O’nun güzelliğinin sadece bir yansımasıydı. Tıpkı gülüşü, gözleri ve duruşu gibi, ruhunun güzelliği de her zaman daha fazla parlıyordu.
Kayseri’nin karanlık akşamında, bir dostla daha içten bir sohbet ettik. O gülüşü, o derin bakışları, hatta o yumuşak hatları hayal ettikçe, insanın yalnızca dışına bakmamak gerektiğini düşündüm. Bazen, bir insanı sadece fiziksel olarak değil, ruhsal olarak da görmek gerekiyor.
Ve o an fark ettim: Hz. Muhammed’in fiziki özellikleriyle ilgili her şey, aslında O’nun içindeki muazzam güzellikleri yansıtmaktan başka bir şey değildi. İçimde bir huzur hissettim, ve belki de en önemli ders buydu: Gerçek güzellik, insanın içindeki sevgiyi, merhameti ve sadeliği yansıtmaktır.